Ana içeriğe atla

GELECEĞİN TARIMI; TOPRAKSIZ TARIM

 

  

Öncelikle günümüzde covid-19 virüsü nedeniyle tarımın insanlar için ne derece önemli bir unsur olduğu anlaşılmış yada hatırlatılmıştır.

Tarım ve orman bakanlığından 2013-2019 yılları için almış olduğum Türkiye tarımın üretmiş olduğu verilere beraber bakalım. 

´ Tarla bitkileri üretim istatistikleri için;

1.Buğday üretimi= 2013 yılında Türkiye genelinde arpa üretimi 20,100 bin ton iken 2019 yılında 19,000 bin tona düşmüştür.

2. Arpa üretimi= 2013 yılında 7,100 bin ton iken 2019 yılında 7,600 bin ton olarak artmıştır.

3.   Yulaf üretimi= 2013 yılında 210 bin ton iken 2019 yılında 265 bin ton olarak artmıştır.

´ Meyve üretim istatistikleri için;

1.Armut üretimi= 2013 yılında armut üretimi 462 bin ton iken 2019 yılında 530 bin ton olarak artmıştır.

1.Yenidünya üretimi= 2013 yılında yenidünya üretimi 13 bin ton iken 2019 yılında 16 bin ton olarak artmıştır.

2. Limon üretimi= 2013 yılında limon üretimi 726 bin ton iken 2019 yılında 950 bin ton olarak artış göstermiştir.

´ Sebze üretim istatistikleri için;

1.Kabak üretimi= 2013 yılında kabak üretimi 293 bin ton iken 2019 yılında 530 bin ton olmuştur.

2.  Mantar(kültür) üretimi= 2013 yılında 34 bin ton iken 2019 yılında 49 bin tona yükselmiştir.

3. Beyaz lahana üretimi= 2013 yılında 496 bin ton iken 2019 yılında 576 bin ton olarak artış gösterdiği görülmektedir.


Yukarıda gördüğünüz üzere her geçen yıl üretim artıyor, bazı ürünlerde düşme görülse de genel olarak artış söz konusudur.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre geçen yılın

sonu itibariyle Türkiye de ekilen ve dikilen tarım alanı 23

milyon 763 bin hektar, çayır ve mera arazileriyle toplam

tarım alanı da 38 milyon 380 bin hektar 

olarak belirlendi.

  Bunun yanı sıra son 10 yılda ekilen ve dikilen tarım     arazilerinin yaklaşık %8,2’sini kaybettiğini de belirtmiştir.   Aynı zamanda Türkiye 2018 nüfus istatistiklerine göre   %1,5 artış göstermektedir.

Bu yazdığım tüm  bilgiler ışığında bir ön görüde bulunur isek; bu şekilde nüfus artarken veya bu şekilde toprak kaybeden Türkiye belli bir noktadan sonra tarım için arz-talep’e cevap veremeyip tarım konusunda dışa bağlı bir ülke haline gelecektir.

Tam bu noktada topraksız tarım devreye giriyor. Öncelikle topraksız tarım ne demektir bunu açıklayıp devam edelim.

Topraksız tarım, içerisinde toprak bulunmayan her türlü bitki yetiştirme ortamıdır. Bu bitki yetiştirme tekniğinde toprak yerine yalnızca besin çözeltileri kullanıldığı gibi çeşitli organik ve inorganik katı materyallerinden de yararlanılır.

Güzel bir haber ise tarımda dışa bağlı kalmamak için topraksız tarım konusuna ilgi duyan araştırma kurumu ve araştırıcı sayısı her geçen gün artmaktadır.

Peki topraksız tarımın amacı nedir?

Sorusuna cevaben şunları söyleyebiliriz; bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu yardımıyla sağlamak bitkilerin besin maddesi ve su gereksinimlerini stres oluşturmadan karşılamak ve bunu ekonomik bir şekilde gerçekleştirmektir.

Şimdi ise topraksız tarımın avantajlarını sıralayacağım, siz okuyuculardan istediğim, her yazacağım madde ile topraksız tarımı ve normal tarımı mukayese etmenizdir. Örnek olması açısından ilk iki maddeyi ben mukayese edeceğim.

1.Toprak kaybı yoktur= TÜİK’inde açıkladığı gibi toprak kaybediyoruz. O yüzden normal tarımda toprak kaybı var iken topraksız tarımda yoktur.

2.Toprak yorgunluğu yoktur= Normal tarım seralarda aynı ürünün arka arkaya uzun yıllar boyunca ekilmesi toprağı yoruyor aynı zamanda sürdürülebilir kabiliyetini bitiriyor buda toprak kaybı ve az verime neden oluyor.

3. Topraksız tarımda hastalık, zararlı ve yabancı ot sorunu yoktur.

4. Aşırı gübre ve su tüketimi yoktur= Aşırı gübre olmadığı için çevre dostu denebilir.

5.  Enerji ve iş gücü tasarrufu vardır.


Peki topraksız tarımın ürettiği ürün ile normal tarımın ürettiği ürün kadar kaliteli olacak mı? Diye düşünebilirsiniz. Bu soru sonucunda yapılan araştırmalar topraksız tarımda yetiştirilen domates meyvelerinin en az normal tarımda yetiştirilen domates kadar kaliteli ve lezzetli olduğunu kanıtlanmıştır.

Bu sistem yerleştirilip yaygınlaştırılması ile tarıma elverişli olmayan taşlık, kayalık, tuzlu ve çorak alanlar ile taban suyu yüksek bölgelerde de başarılı seracılık yapılabilir. 

  

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİ (VERMİKOMPOST)

            =SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİ=                                                                       MEHMET BEŞALTI Öncelikle şunu ifade edeyim, günümüzde geleceğin meslekleri arasında solucan gübresi üretimi de vardır ve bu üretim gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır, bu sebepten dolayı sizlere burada solucan gübresi hakkında detaylı bilgiler vereceğim.   İÇİNDEKİLER;    Solucan Gübresi Nedir. Solucan Gübresinin Özellikleri, Bitki Üretiminden sağladığı faydalar Üretim Süreci Üretiminde kullanılan sistemler. gibi konu başlıklarını açıklayıp bu konu hakkında bilgi sahibi olacağız.      SOLUCAN GÜBRESİ NEDİR= Solucan gübresi çeşitli organik atıkların (hayvan dışkısı, meyve sebze atıkları, bahçe yaprak atıkları vb.) bazı toprak solucanları tarafından sindiri...

TARIMSAL MEKANİZASYON VE MEKANİZASYONUN TARIMDAKİ ROLÜ.

                TARIMSAL MEKANİZASYON VE MEKANİZASYONUN TARIMDAKİ ROLÜ;                                                               MEHMET BEŞALTI Dünyamızı ve bizleri tehdit eden başlıca etkenler; artan nüfus yoğunluğu, küresel ısınma, yağışların düzensizliği, su kaynaklarının azalması, toprak erozyonu, çölleşme, fosil yakıt enerjisinin kısıtlığı, biyo-çeşitliliğin azalması vs. tüm bunların bir sonucu olarak toprağın üretkenlik potansiyelinin ve yeterli gıda üretiminin azalmasına neden olmuştur. Bu yüzden doğanın ana kaynaklarından toplumun temel beslenme kaynağı tarımsal üretimi; teknolojiyi kullanarak artırmak zorundayız. Öncelikle tarım kavramı ne anlama geldiğinden bahsedelim:  Tarım; bitkisel üretim ve hayvancılık faaliyetlerini oluşturur. Bundan dolayı tarım neolitik çağlardan gü...

HİDROPNOMATİK SİSTEMLER

Hidropnomatik sistemleri (HP) açıklamak gerekirse günümüzdeki araçlarda kullanılan süspansiyon sistemlerin gelişmiş versiyonlarıdır.  Yani süspansiyon sistemlerde yay kullanmak yerine burada HP sistemleri kullanılır. Kısaca yağ ve gazın aynı silindir içinde bulunmasıdır HP sistemi. Genel manada toplamak gerekirse biliyoruz ki içinde sadece yağ olan silindirlere hidrolik silindir; içinde sadece hava bulunan silindirlere, yani havayla çalışan silindirlere pnomatik silindir denir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi HP sistemleri bu iki sistemi içinde barındırır. HP SİSTEMİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ;   ORİFİS: Yağ hacimleri arasında yağ geçişlerini sağlayan elemandır. Kısaca çalışma prensibinden bahsetmek gerekirse; yukarıdaki görselden yola çıkarak M harfinin uygulamış olduğu kuvvet pistonu iterek kuvvetini birinci odadaki yağa iletir. Bildiğimiz üzere sıvı sıkıştırılamadığı için kuvveti olduğu gibi ileteceği için, birinci odadaki yağ kuvveti ofiris açıklığı yardımıyla ikinci odadaki yağa ile...